Derleme makale nedir?

Derleme makale nedir?

Yazar: Halid K.

Derleme makale nedir?

Öncelikle derleme makalenin tanımını yapmakla başlanabileceği gibi bakıldığında farklı disiplinlerde genel olarak derleme makalenin ne olduğu ve nasıl hazırlanabileceğini dair bilgilere rahatlıkla ulaşılabilmektedir. Bu yazımızın amacı, derleme makalenin ne olduğunun açıklanmasıyla beraber derleme makalenin doçentlik başvurularında beyan edilebilen ve adaya unvan alma bakımından katkı sağlayan çalışmalar olup olmadığını ortaya koymaktır. Şöyle ki;

Bu anlamda biraz derleme makalelerden bahsetmek gerekmekte olup kısa bir tanımla derleme makale; belirli bir konuda daha önce yapılmış araştırmaları, bulguları ve literatürü sistematik bir şekilde inceleyen, analiz eden ve özetleyen akademik bir çalışmadır. Yeni bir deneysel veri sunmaz; bunun yerine, mevcut bilgileri derleyerek okuyucuya kapsamlı bir bakış açısı kazandırmayı amaçlarlar.

Diğer yandan derleme makalelerde kendi içinde türlere ayrılıp bütünleştirici, eleştirel, kuramsal, sistematik, meta analiz ve meta-sentez gibi literatürde çeşitli derleme türlerine rastlanmaktadır. Örneğin, Grant and Booth (2009) on dört farklı derleme türünden söz etmektedirler. Buna karşın, literatüre bakıldığında temelde iki tür derlemeyle karşılaşılır; sistematik derlemeler ve geleneksel literatür derlemeleri.

Bu anlamda iyi bir derlemeden bahsediliyorsa eğer literatür sentezlenerek olan kuramlardan ve bulgulardan yeni kuramlar, yeni modeller ve yeni sonuçlar üretilebildiğinden bahsetmek gerekecektir. Böylece iyi bir derleme makale, tıpkı iyi bir proje çalışması yahut iyi bir araştırma makalesi gibi özgün olup literatüre katkı sağlayacaktır.

Diğer yandan bilimsel bir derlemenin yazımı, araştırma makalelerinin yazımına benzer olup araştırma makalelerine yakın giriş, yöntem, sonuç gibi başlıklardan oluşan bir yapıyla bilgiyi düzenli bir şekilde iletir. Sonuç olarak derlemeler, bilginin çok hızlı bir şekilde arttığı bilgi toplumunda bir ihtiyaç halini almakla beraber bilimsel değerlerini azaltmayacak şekilde üretilmeleri halinde alana ve bilime katkı sunan değerli çalışmalardır.[1]

Buna bağlamda derleme makalenin özelliklerini maddeler halinde sıralamak gerekirse;

Literatür Taramasına Dayalıdır: Önceden yayımlanmış akademik çalışmaların değerlendirilmesiyle oluşturulur.

Yeni Bilgi Üretmez: Mevcut bilgileri yorumlar, karşılaştırır ve sentezler.

Belirli Bir Konuya Odaklanır: Genellikle belirli bir alan veya konu üzerine derinlemesine inceleme yapar.

Yöntem Açıklaması İçermez: Deneysel araştırmalardan farklı olarak, bir araştırma yöntemi uygulamaz.

Derleme makaleler doçentlik başvurularında kullanılabilir mi?

Bu anlamda doçentlik başvuruları ve ünvânı bakımından incelemek gerekirse; bilindiği üzere ÜAK 2024 dönemi için almış olduğu kurul kararı neticesinde doçentlik başvuru koşullarında değişikliğe gitmiş olup eski doçentlik başvuru koşulları incelendiğinde hem ulusal hem uluslararası makaleler için özellikle özgün araştırma makalesi ibaresine yer verilmekte iken yeni koşullarda bu İbarenin kaldırılmış olduğu görülmektedir.  Güncel dönem doçentlik başvuru koşulları kontrol edildiğinde hem ulusal hem uluslararası makale bölümünde yalnızca yayımlanmış makale ibaresine yer verildiği görülecektir. (https://www.uak.gov.tr/Sayfalar/docentlik/basvuru-sartlari/2025/2025-mart-donemi-docentlik-basvuru-sartlari.aspx)

Yani eski dönem koşullarına göre adaylar hem ulusal hem uluslararası makale için yalnızca özgün araştırma makalelerini beyan ederek puanlayabilirken (düzenlemenin lafzı bunu açıkça ortaya koymaktaydı) yeni başvuru koşullarında özellikle araştırma makalesi olması gerektiği ibaresi mevcut değildir. Bu noktada elbette başvuru koşulları hukuki zeminde incelendiğinde lafzi olarak adayın derleme makalelerini ilgili bölümlerde beyan etmesinin önünde bir engel yokken ÜAK’ın uzun dönemden beri sabit olan eski başvuru koşullarında temel bölümlerde beyan edilecek çalışmaları açıkça özgün araştırma makalesi olarak tanımlanmış olması sebebiyle mevcut yeni başvuru koşullarında da bu şekilde devam etmesi gerektiği düşünülmektedir.  

Bu konu ÜAK 2024 Ekim Sıkça Sorulan Sorulara konu olmuş olup bakıldığında 18. Soruda; yayımlanmış makale nedir? Sorusuna yer verilmiş olduğu ve cevabında: “yayımlanmış makaleden maksat, doçentlik kriterleri içerisinde yer verilen tanımdan da anlaşılacağı üzere başvuru tarihi itibariyle yayım için bütün süreçleri tamamlanmış, yayıncının yayımlama ve yayımda bulundurma dışında üzerinde herhangi bir tasarrufta bulunamayacağı dergideki özgün çalışmalardır…” açıklamasına yer verildiği görülmektedir.  Sorunun cevabının devamında daha çok yayım tarihi ve süreçteki makalenin durumuna dair bilgilendirmeye yer verilmiş olduğundan yayımlanma ile ilgili konuya açıklık getirilmek istendiği anlaşılmaktadır. Buna karşın cevapta dikkat çeken ve eski başvuru koşullarında da yer alan bir ibare olarak özgün ibaresi mevcuttur ve bu ifadeyle araştırma makalesinin kastedildiği her ne kadar düşünülebilecekse de derleme makalelerde de akademik camia bakımından oldukça önemli ve özgün olabilen çalışmalardır.

Özgün bilimsel çalışma/ özgün makale nedir?

Bu açıdan derleme makalelerin yeni bir bilgi üretmemesi sebebiyle özgün çalışmalar olmadığı sonucu çıkarılabilmektedir yahut bu şekilde değerlendirilebilmektedir. Ancak özgünlük, kavramı oldukça geniş tanımlanabilecek olmakla beraber alandan alana da özgünlük kavramı farklı bağlamlarda ele alınabilecektir. Bununla beraber özgün bilimsel çalışma kavramı üzerine geçmişten bu yana değerlendirmeler ve üzerine tartışmalar da mevcuttur.

Nitekim Boring (1927) bilimde özgünlüğün sadece yenilikle sınırlı olmadığını ve bir keşfin veya teorinin sistematik yönleriyle, yani veri ve koşulların seçilmesi, bunların sıralanması, oluşturulması veya sergilenmesi ile ilgili olduğunu vurgulamıştır. Özgünlük kavramı, ilerleyen yıllardaki bilimsel yayınlarda, projelerde, doktora ve yüksek lisans tezlerinde, farklı disiplinlerde yenilik, yaratıcılık ve benzerlik gibi ifadeler ile kullanılmıştır. Ancak, geçmişten günümüze özgünlüğün açık ve ortak bir tanımını oluşturmak ve tartışmak, bu kavramın soyut olması ve standardının olmaması gibi zorluklar barındırmaktadır (Alajami, 2020 Dirk, 1999; Shibayama & Wang, 2020; Şuteu, 2022). Özgünlük, yeni bilgi keşifleriyle ilerleyen bilimde temel değerlerden birini oluşturduğu için önem arz etmektedir (Shibayama & Wang, 2020). Bilimsel çalışmanın sonucunda bilimsel bir katkı üretmenin araştırmadaki önemi dikkate alındığında bu katkının özgün olarak kabul edilebilir olması gerekmekte ve günümüzde bir bilimsel çalışmanın olmazsa olmaz özelliği olarak gösterilmektedir (Al-Shukaili & Al- Maniri, 2017).[2]

Bu anlamda bakıldığında kısa bir literatür taraması ile dahi özgünlük kavramı üzerine oldukça fazla değerlendirme olduğu görülmektedir. Bununla beraber özgünlüğün temel olarak tüm bilimsel çalışma türleri için geçerli bir kavram olduğu ve bu anlamda derleme makale yahut araştırma makalesi için yapılan bir ayrımın olmadığı; özgünlüğün var olmayan bir şeyin keşfedilmesinden (elbette var olmayan yepyeni bir bilginin sunulması yahut yeni buluş üzerine çalışma yapılması başlı başına o çalışmayı özgün kılacak olmakla özgünlüğün bununla sınırlı bir tanımı olmadığı açıklanmaktadır) ziyade benzerlerinden ayırt edici bir sonuç ortaya konulması anlamına geleceği söylenebilecektir.


[1] Arif ÖZER, Zeynep GÖRGÜLÜ “Bir Bilimsel Derlemenin Planlanması ve Yazımı” (Erzincan Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi,2020)708.

[2] İlknur Demirtaş, Kadir Gedik, Nuray Gedik, Zehra Yiğit Avdan, “Bilimsel Çalışmalarda Özgünlük Kavramı Üzerine” (TÜBA-HER Yükseköğretim Dergisi, 2023)129-130.

Yazar: Lex Akademi Hukuk

Blog yazılarımızı takip etmek için LinkedIn profilimizi ziyaret edebilirsiniz.

İletişim Formu
Projelerimiz ve firmamız hakkında detaylı bilgi almak için bizimle lütfen iletişime geçin, size yardımcı olmaktan memnuniyet duyarız.
Lex Akademi Hukuk ve Danışmanlık